Wall-E [RELOADED] | Torrent indir + HIZLI indir + Tek Link indir
Torrent | |
ISO | |
PC | |
RELOADED | |
Mevcut | |
2.54 GB |
Hemen hemen herkes filmlerden uyarlanıp yapılan oyunların pek iyi olamayacağını düşünür hep, ancak bazen öyle bir film oyunu çıkar ki piyasaya onun gerçekten iyi bir şey olmasını ister insan. Bu durum belki de en çok Pixar oyunlarında geçerlidir. Pixar animasyonları gerçekten hep belirli bir çıtanın üstünde olan güzel filmlerdir, renkli karakterler ve ilgi çekici, hoş çizimler ile arkaplan vardır. Sevdiğiniz o Pixar karakterinin yerine geçip bir oyunda oynamayı kim istemez ki? Tamam, diğer Pixar oyunları çok da parlak olmayabilir, ama belki bu oyun bir istisna yaratacak.
WALL-E’ye başlarkan aklımdan geçen düşünce ve buna dönük umut buydu işte. Film eğlenceli ve güzeldi, ülkemizde gösterime girmesine nereden baksanız daha bir ay var (26 Eylül) ancak bu izlememe engel teşkil etmedi kesinlikle, ne diyorduk, evet film güzeldi, Pixar günden güne animasyon kalitesini arttırmakla kalmıyor bir yandan da senaryo açısından etkileyici işler çıkartıyor. Benzer ve farklı popüler{Torrent-Oyun.com} kültür öğelerine yapılan göndermeler ise gerçekten lezzetli. Eğer oyun da filmin olduğunun yarısı kadar bile güzel olursa bu hakikaten güzel bir oyun demektir. Ne yazık ki bu oyun da hepimizde yer bulan haklı önyargıya, film oyunlarından iş çıkmaz fikrine destek oluyor. Kötü bir oyun değil belki, en azından hayal gücü açısından ancak WALL-E, bir oyundan beklenebilecek en ortalama iyilikte bir yapım.
Filmi gibi oyunda da küçük atık ayrıştırıcısı robot WALL-E’yi tek başına çöp ve atıkla dolup taşmış dünyada buluyoruz. Hikaye gelecekte geçiyor ve dünyamız koca bir çöp gezegen olmuş.WALL-E gezegende kalan son “canlı” varlıktır, radyasyondan etkilenmeyen hamamböceği dostunu saymazsak tabii. Haliyle ilk bölümlerde savaşacak düşman çıkmıyor karşımıza. Bu kısımlarda yapacağımız çoğunlukla tehlikeli çevre koşulları bulunan yerleri gezip dolaşarak çeşitli eşyalar toplamak.
Oyunda ilerlemek için WALL-E’nin hurda yığınlarından veya otomatik satış makinelerinden topladıklarından çöp küpleri elde etme yeteneği ile ilerliyoruz. WALL-E’nin yaratabileceği dört çeşit küp bulunuyor ve her birinin özel bir kullanım alanı var. Basit küpler en yaygın olanları ama tek kullanım alanı düğmeleri çalıştırmak üzere üstlerine atmaktan ibaret. Ağır küpler çarptığı yerde daha büyük bir etki yaratıyor ve büyük nesneleri devirmekte işe yarıyorlar. Elektrik küpleri ise enerji çubuklarını çalışır hale getirmede kullanılıyor, bunu da çoğunlukla makineleri çalıştırmak için kullanıyoruz, atıldıktan birkaç saniye sonra infilak ediyorlar. Manyetik küpler ise oyun dünyasındaki belli başlı bazı nesnelere etki edip onları çekiyor veya itip uzaklaştırıyor.
Birden fazla küp çeşidinin olması hoş bir konsept ancak yeterli değil, daha iyi işlenebilirmiş. Farklı durumlarda farklı küplere geçme ihtiyacı olsaydı oyuna ilgi çekici bir bulmaca öğesi katılabilirdi ama hemen hemen her seferinde kullanmanız gereken küpe ait makine tam da kullanılması gereken yere yakın bir bölgede bulunuyor, haliyle burada oyuncuyu zorlayan hiçbir şey yok. Küp kullanımında takip edilecek bir stratejinin olmayışı, daha doğrusu bu stratejinin oyun tarafından kendi kendine idare ediliyor olması onları toplayıp etrafa fırlatma işini bir yerden sonra oldukça sıkıcı yapıyor. Ayrıca WALL-E’nin çöpleri gövdesine alıp, işleyip ortaya küp olarak çıkartması ve bunu kaldırıp kafasının üzerinden fırlatmasını gösteren animasyon biraz fazla uzun olmuş sanki sürekli tekrar ettikçe de hem uzun, hem de aşırı sıkıcı olabiliyor.
İkinci bölümde ise EVE aramıza katılıyor. EVE feminen yapılı, ince, narin bir araştırma robotu, dünyayı terk etmek zorunda kalan insanlar tarafından dünya üzerinde yaşamın olup olmadığını araştırmak üzere yollanıyor. WALL-E’nin, tanımlayamadığı ve başka kimsenin olmaması sebebiyle uygulayamadığı duyguları EVE’i görünce tavan yapar ve esas-oğlan-robotumuz esas-kız-robota aşık olur. EVE’in uçma yeteneği sayesinde oyunda onu kontrol ederken biraz daha özgürlük kazanıyoruz. Koluna yerleştirilmiş laser silahı sayesinde de düşmanlar ile başa çıkmada oldukça etkili oluyor. Ara sıra iki robotu birden kontrol ettiğiniz oluyor, EVE, WALL-E’nin arkasında havadan takip ederek ona koruma ateşi sunarken WALL-E de küplerini kullanarak engelleri ortadan kaldırıyor. EVE ayrıca WALL-E’yi tutup kaldırarak yüksek mesafeleri atlamasına yardımcı olabiliyor.
Ne yazık ki her iki robotun da kontrolleri pek iyi değil. WALL-E hangi zemin üzerinde olursa olsun sanki mütemadiyen buz üzerinde kayıyormuş gibi hareket ediyor. Sarsak ve dengesiz, bu problem özellikle zıpladığında göze çok batıyor. Havadayken gövdesi küp şeklini alıyor ve zıplama tuşuna basılı tuttuğunuz müddetçe etrafta çılgınlar gibi sekip zıplıyor oradan oraya. Tek bir hızlı dokunuşla bile zıplama işi çığırından çıkabiliyor, anlaşılan ufak dostumuz zıpladıktan sonra nasıl inileceğini bilmiyor. EVE’in uçuş mekaniklerine alışmak biraz zaman alabilir, alıştığınız zaman ise sizi belirli bir alana kısıtlayan görünmez bariyerlere sürekli çarpmaktan sinirleriniz harap olabilir. Evet oyun açık ve özgür bir dünyaya sahip değil, hatta bir platform oyunundan beklenecek doğrusallığa sahip. Açıkmış gibi görünen bir bölgeye doğru uçmaya çalıştığınızda kamera kimi zaman çılgınca dönüp değişebiliyor çünkü oyun sizi bölüme ait “asıl” yere göndermek üzere yönü değiştiriyor. Kamera açısı sadece bu rota düzeltmelerinde sorun olsa keşke, ama oyun boyunca hep kamera ile mücadele içerisinde olduğumu hissettim oyundaki düşmanlar veya engellerden çok, her nedense oyun size mümkün olabilecek en kötü kamera açısını sağlamakta oldukça kararlı görünüyor.
WALL-E de Kung-Fu Panda ile aynı kaderi paylaşıyor bir konuda, normal ve yetişkin bir oyuncu kitlesine hitap etmekte fazlasıyla yetersiz, Pixar animasyonlarına “çizgi film” demek gerçekten hakaret olur, çünkü çoğu animasyon filmi birçok açıdan dandik Hollywood filmlerinden daha fazla seyir kalitesi taşıyor ve haliyle her yaştan insana hitap ediyor. Ancak oyun dünyası bambaşka bir alem ve yetişkinlere hitap etme potansiyeli olan bir filmin oyunu da aynı şekilde yetişkin ve düzenli oyun oynayan kitleye hitap edecek diye bir kural yok, bilakis bunun için gerçekten özel bir çaba sarf edilmesi gerekiyor. Her neyse, film oyunları konusunda bir kelime daha etmek kayıp gibi geliyor artık bana, oyuna dönelim. Çok fazla bölümden oluşmamasına rağmen WALL-E’nin uzunluğu bir çocuk-genç oyuncu oyunu olarak oldukça makul uzunlukta. WALL-E, sekiz ila on saat arasında bir oyun deneyimi sunuyor ama, son derece mülayim oyun tarzından dolayı oyunun sonuna yaklaşmadan daha can sıkıntısı içinizi sarabilir. Oyundaki tek yaratıcı olarak adlandırılabilecek özellik ara sıra bölümlerde çıkan bölümü yuvarlama kısımları. Bu kısımda bölüme ait büyük üçgen parçalarını döndürüp çevirip kontrol edebiliyorsunuz. Her birinden üçer boyutta bulunuyor (çift halinde oldukları için altı diyebiliriz), hepsindeki görevleri bitirince oyunda gizli bölümler ve bonus yerler açılıyor. Bu birkaç ek kısım oyunun geri kalanının sıradan ve heyecansız kısımlarını saklamakta yetersiz kalıyor. Bunların yanında bir iki sıkıcı çok oyunculu mod da var oyunda ama çok da üzerinde düşünülmüş, çalışılmış şeyler değiller, daha çok hiçbir şey olmamasından iyidir denilerek sonradan kondurulmuş ekstralar.
Oyunun PS3, Wii ve Xbox 360 sürümlerinde dokuz adet keşfedilebilir dünya bulunurken, PC, PS2 ve PSP sürümlerinde on sekiz ve Nintendo DS sürümünde on dört dünya var. Oyunun Wii sürümüne özel bir üçe üç çok oyunculu mod bulunuyor, PS3 ve X360’da ise iki kişilik co-op modu var, bir oyuncu WALL-E diğeri de EVE oluyor. Oyun içinde filme ait bazı açılabilir öğeler var ama zaten filmi izlemiş olacağı için oyunu oynayanlar pek tatmin edici ödüller değiller.
Ve böylece bir çok güzel olabilecek fikrin ve temanın heba edilişine daha tanık oluyoruz WALL-E ile. Açıkçası kimsenin bu oyunu alıp oynaması için bir sebep ortaya sunamıyorum beni bağışlayın. Ne? Oyunları seven ufak bir kardeşiniz mi var? O zaman alın tabii eğlensin yavrucak.
WALL-E’ye başlarkan aklımdan geçen düşünce ve buna dönük umut buydu işte. Film eğlenceli ve güzeldi, ülkemizde gösterime girmesine nereden baksanız daha bir ay var (26 Eylül) ancak bu izlememe engel teşkil etmedi kesinlikle, ne diyorduk, evet film güzeldi, Pixar günden güne animasyon kalitesini arttırmakla kalmıyor bir yandan da senaryo açısından etkileyici işler çıkartıyor. Benzer ve farklı popüler{Torrent-Oyun.com} kültür öğelerine yapılan göndermeler ise gerçekten lezzetli. Eğer oyun da filmin olduğunun yarısı kadar bile güzel olursa bu hakikaten güzel bir oyun demektir. Ne yazık ki bu oyun da hepimizde yer bulan haklı önyargıya, film oyunlarından iş çıkmaz fikrine destek oluyor. Kötü bir oyun değil belki, en azından hayal gücü açısından ancak WALL-E, bir oyundan beklenebilecek en ortalama iyilikte bir yapım.
Filmi gibi oyunda da küçük atık ayrıştırıcısı robot WALL-E’yi tek başına çöp ve atıkla dolup taşmış dünyada buluyoruz. Hikaye gelecekte geçiyor ve dünyamız koca bir çöp gezegen olmuş.WALL-E gezegende kalan son “canlı” varlıktır, radyasyondan etkilenmeyen hamamböceği dostunu saymazsak tabii. Haliyle ilk bölümlerde savaşacak düşman çıkmıyor karşımıza. Bu kısımlarda yapacağımız çoğunlukla tehlikeli çevre koşulları bulunan yerleri gezip dolaşarak çeşitli eşyalar toplamak.
Oyunda ilerlemek için WALL-E’nin hurda yığınlarından veya otomatik satış makinelerinden topladıklarından çöp küpleri elde etme yeteneği ile ilerliyoruz. WALL-E’nin yaratabileceği dört çeşit küp bulunuyor ve her birinin özel bir kullanım alanı var. Basit küpler en yaygın olanları ama tek kullanım alanı düğmeleri çalıştırmak üzere üstlerine atmaktan ibaret. Ağır küpler çarptığı yerde daha büyük bir etki yaratıyor ve büyük nesneleri devirmekte işe yarıyorlar. Elektrik küpleri ise enerji çubuklarını çalışır hale getirmede kullanılıyor, bunu da çoğunlukla makineleri çalıştırmak için kullanıyoruz, atıldıktan birkaç saniye sonra infilak ediyorlar. Manyetik küpler ise oyun dünyasındaki belli başlı bazı nesnelere etki edip onları çekiyor veya itip uzaklaştırıyor.
Birden fazla küp çeşidinin olması hoş bir konsept ancak yeterli değil, daha iyi işlenebilirmiş. Farklı durumlarda farklı küplere geçme ihtiyacı olsaydı oyuna ilgi çekici bir bulmaca öğesi katılabilirdi ama hemen hemen her seferinde kullanmanız gereken küpe ait makine tam da kullanılması gereken yere yakın bir bölgede bulunuyor, haliyle burada oyuncuyu zorlayan hiçbir şey yok. Küp kullanımında takip edilecek bir stratejinin olmayışı, daha doğrusu bu stratejinin oyun tarafından kendi kendine idare ediliyor olması onları toplayıp etrafa fırlatma işini bir yerden sonra oldukça sıkıcı yapıyor. Ayrıca WALL-E’nin çöpleri gövdesine alıp, işleyip ortaya küp olarak çıkartması ve bunu kaldırıp kafasının üzerinden fırlatmasını gösteren animasyon biraz fazla uzun olmuş sanki sürekli tekrar ettikçe de hem uzun, hem de aşırı sıkıcı olabiliyor.
İkinci bölümde ise EVE aramıza katılıyor. EVE feminen yapılı, ince, narin bir araştırma robotu, dünyayı terk etmek zorunda kalan insanlar tarafından dünya üzerinde yaşamın olup olmadığını araştırmak üzere yollanıyor. WALL-E’nin, tanımlayamadığı ve başka kimsenin olmaması sebebiyle uygulayamadığı duyguları EVE’i görünce tavan yapar ve esas-oğlan-robotumuz esas-kız-robota aşık olur. EVE’in uçma yeteneği sayesinde oyunda onu kontrol ederken biraz daha özgürlük kazanıyoruz. Koluna yerleştirilmiş laser silahı sayesinde de düşmanlar ile başa çıkmada oldukça etkili oluyor. Ara sıra iki robotu birden kontrol ettiğiniz oluyor, EVE, WALL-E’nin arkasında havadan takip ederek ona koruma ateşi sunarken WALL-E de küplerini kullanarak engelleri ortadan kaldırıyor. EVE ayrıca WALL-E’yi tutup kaldırarak yüksek mesafeleri atlamasına yardımcı olabiliyor.
Ne yazık ki her iki robotun da kontrolleri pek iyi değil. WALL-E hangi zemin üzerinde olursa olsun sanki mütemadiyen buz üzerinde kayıyormuş gibi hareket ediyor. Sarsak ve dengesiz, bu problem özellikle zıpladığında göze çok batıyor. Havadayken gövdesi küp şeklini alıyor ve zıplama tuşuna basılı tuttuğunuz müddetçe etrafta çılgınlar gibi sekip zıplıyor oradan oraya. Tek bir hızlı dokunuşla bile zıplama işi çığırından çıkabiliyor, anlaşılan ufak dostumuz zıpladıktan sonra nasıl inileceğini bilmiyor. EVE’in uçuş mekaniklerine alışmak biraz zaman alabilir, alıştığınız zaman ise sizi belirli bir alana kısıtlayan görünmez bariyerlere sürekli çarpmaktan sinirleriniz harap olabilir. Evet oyun açık ve özgür bir dünyaya sahip değil, hatta bir platform oyunundan beklenecek doğrusallığa sahip. Açıkmış gibi görünen bir bölgeye doğru uçmaya çalıştığınızda kamera kimi zaman çılgınca dönüp değişebiliyor çünkü oyun sizi bölüme ait “asıl” yere göndermek üzere yönü değiştiriyor. Kamera açısı sadece bu rota düzeltmelerinde sorun olsa keşke, ama oyun boyunca hep kamera ile mücadele içerisinde olduğumu hissettim oyundaki düşmanlar veya engellerden çok, her nedense oyun size mümkün olabilecek en kötü kamera açısını sağlamakta oldukça kararlı görünüyor.
WALL-E de Kung-Fu Panda ile aynı kaderi paylaşıyor bir konuda, normal ve yetişkin bir oyuncu kitlesine hitap etmekte fazlasıyla yetersiz, Pixar animasyonlarına “çizgi film” demek gerçekten hakaret olur, çünkü çoğu animasyon filmi birçok açıdan dandik Hollywood filmlerinden daha fazla seyir kalitesi taşıyor ve haliyle her yaştan insana hitap ediyor. Ancak oyun dünyası bambaşka bir alem ve yetişkinlere hitap etme potansiyeli olan bir filmin oyunu da aynı şekilde yetişkin ve düzenli oyun oynayan kitleye hitap edecek diye bir kural yok, bilakis bunun için gerçekten özel bir çaba sarf edilmesi gerekiyor. Her neyse, film oyunları konusunda bir kelime daha etmek kayıp gibi geliyor artık bana, oyuna dönelim. Çok fazla bölümden oluşmamasına rağmen WALL-E’nin uzunluğu bir çocuk-genç oyuncu oyunu olarak oldukça makul uzunlukta. WALL-E, sekiz ila on saat arasında bir oyun deneyimi sunuyor ama, son derece mülayim oyun tarzından dolayı oyunun sonuna yaklaşmadan daha can sıkıntısı içinizi sarabilir. Oyundaki tek yaratıcı olarak adlandırılabilecek özellik ara sıra bölümlerde çıkan bölümü yuvarlama kısımları. Bu kısımda bölüme ait büyük üçgen parçalarını döndürüp çevirip kontrol edebiliyorsunuz. Her birinden üçer boyutta bulunuyor (çift halinde oldukları için altı diyebiliriz), hepsindeki görevleri bitirince oyunda gizli bölümler ve bonus yerler açılıyor. Bu birkaç ek kısım oyunun geri kalanının sıradan ve heyecansız kısımlarını saklamakta yetersiz kalıyor. Bunların yanında bir iki sıkıcı çok oyunculu mod da var oyunda ama çok da üzerinde düşünülmüş, çalışılmış şeyler değiller, daha çok hiçbir şey olmamasından iyidir denilerek sonradan kondurulmuş ekstralar.
Oyunun PS3, Wii ve Xbox 360 sürümlerinde dokuz adet keşfedilebilir dünya bulunurken, PC, PS2 ve PSP sürümlerinde on sekiz ve Nintendo DS sürümünde on dört dünya var. Oyunun Wii sürümüne özel bir üçe üç çok oyunculu mod bulunuyor, PS3 ve X360’da ise iki kişilik co-op modu var, bir oyuncu WALL-E diğeri de EVE oluyor. Oyun içinde filme ait bazı açılabilir öğeler var ama zaten filmi izlemiş olacağı için oyunu oynayanlar pek tatmin edici ödüller değiller.
Ve böylece bir çok güzel olabilecek fikrin ve temanın heba edilişine daha tanık oluyoruz WALL-E ile. Açıkçası kimsenin bu oyunu alıp oynaması için bir sebep ortaya sunamıyorum beni bağışlayın. Ne? Oyunları seven ufak bir kardeşiniz mi var? O zaman alın tabii eğlensin yavrucak.
Minimum Sistem Gereksinimleri;- Intel Pentium IV işlemci @1,5 GHz
- Microsoft Windows XP/Vista/7
- 256 MB RAM (Vista ve 7 için 512 MB RAM)
- 2GB Boş Disk Alanı
- Nvidia GeForce FX / ATI Radeon 9500 - 64MB (Pixel Shader version 1.1 veya daha üzeri gerekli)
- DirectX 9.0c uyumlu
http://link.tl/T0tB
Post A Comment:
0 comments so far,add yours