ads
The Hobbit | Torrent indir + HIZLI indir + Tek Link indir

 Torrent
 ISO
 PC
 Razor1911
 Mevcut
 1.24 GB













Önce Shire'lı Bilbo vardı. Mutlu ve huzurlu hobbit Bilbo. Ne de zevkli olurdu ılık yaz günleri bahçede tütün içmek, kuşların cıvıltısına eşlik ederek. Fakat Shire'a aniden gelen yabancıda kim ola? Uzun boylu, kara şapkalı, beyaz sakallı... Hem de günün zevkini bahçesinde tütün tüttürerek çıkaran Bilbo'nun bahçesine doğru giden. Ve her şeyin başlangıcı buydu. Bilbo için sessiz günlerinin, huzurlu çay saatlerinin, Shire eğlencelerinin sonuydu aynı zamanda. Yaşlı bir büyücü ve sürpriz bir çay partisinin ortaya bu kadar macera ve rahatsızlık çıkaracağı kimin aklına gelirdi. Rahat Bilbo'nun mu? Hiç sanmıyorum...

Geldi geliyor derken The Hobbit, Sierra'nın ellerinden çıktı. Bu oyunun haberini ilk duyduğumda aklımdan yine Para kazanma amacı güdülmüş dandirik bir LOTR kopyası olacağını düşünmüştüm. Fakat sonuç hiçte öyle olmamış. Bir kere oyun bir platform oyununda olması gereken her şeyi size veriyor. Hoplamalar, zıplamalar, platformlar arası gezinmeler ve zevkli kapışmalar.

Başta söyleyeyim oyunun ilk beğendiğim yanı orijinal Hobbit hikayesini hiç bozmadan ilerlemesi. Mesela ilk bölümde Shire'dan cücelerle yola çıkmak için hazırlık yaparken ikinci bölümde ormandaki troll'lerle hırsızlık oynuyoruz. Zaten kitabı okumuş olanlar oyuna hiç yabancılık çekmeyecek. Durum böyle olunca da oyunu oynayanın daha fazla tat almasını sağlıyor. Bir nevi okuduğumuz kitabı oynuyoruz yani...

Oyun iki güzel tarzı çok iyi birleştirmiş. Birincisi klasik bir platform oyunundaki bol hoplamalı zıplamalı ve savaşlı aksiyon-platform sahneleri. Ben Bilbo gibi bir karakterden daha fazla hareket beklerdim. Gerçi hareketler çok sınırlı değil ama insan Prince of Percia: Sands od Time gibi bir platform oynadıktan sonra daha fazlasını arıyor. İkincisi ise gizlilik gerektiren bölümler. Burada ise iyi saklanmalı; Düşmanın nöbet hareketlerini iyi izlemeli ve Hızlı ve uygun zamanda hareket etmeyi iyi ayarlamanız lazım. Yoksa yakalanıyor ve en son kayıt yerinden başlamak zorunda kalıyorsunuz.

Görev sistemi başlarda ek görevli filan ilerliyor gibi gözükse de (ilk bölümler hep aldatıcı olur zaten) işin aslı öyle değil. Bölümün başında verilen görevi yapmak için çabalıyoruz tüm bölüm boyunca. Arada ortaya çıkan görevleri ek görev gibi gözükse de aslında ana göreve bağlı olduğunu anlıyorsunuz. Çünkü bu yan görevleri yapmadığımız zaman ilerleyemiyoruz. Hem sona ulaşmak için farklı bir yolumuzda yok. Koş bak orda anahtar var, onu al gel, aman alırken şurdan zıplada düşüp ölme şeklinde biraz sıkıcı bir şekilde ilerleyebiliyor.

Oyunda özgür bir kayıt sistemi yok. Oyunu orada burada bulduğunuz küçük çeşmelerden kayıt edebiliyorsunuz. Ve bu çeşmelerin çoğu zaman pek mantıklı yerleştirildikleri söylenemez. Savaş ise daha güzel. Başta elimizde sadece bir sopa varken ilerledikçe taş, kılıç gibi silahlar alabileceğiz. Ayrıca oyunda özellikle taş atmayı kolaylaştırmak için 'F' tuşuna basılarak FPS görüşüne geçmek mümkün. Savaş kısmında hareketler pek parlak değil. Bir iki basit hareket, bir zıplayarak vurma hareketi. Hepsi bu kadar. Düşmanlarımız olarak ise kurtlar, goblinler, örümcekler, kaya devleri (?) gibi arkadaşlar oyun boyunca bizi alaşım etmek (nası yani?) için uğraşıp duruyorlar. Arada sırada da hoş (nahoş) bosslar çıkmıyor değil hani. Birde envanterimiz var. Burada yaraları iyileştiren Health Potion, zehirleri yokeden Antidote, taş gibi bir sürü abik gubik malzemeleri taşıyoruz. Oyun boyunca topladığımız gümüşlüklerle bölüm sonunda bu malzemeleri satın alıyoruz. Can sistemi ise biraz değişik çalışıyor. Ekranın sol üst köşesindeki mavi bar (cesaret barı) altındaki toplar bizim canımız. Oyun sırasında etraftan bulduğumuz, düşman öldürünce veya bir görevi tamamlayınca ortaya çıkan elmasları topladıkça yukarıda cesaret barı yavaş yavaş dolmaya başlıyor. Full dolduğunda ise bir can topu daha verip yeniden başlıyorsunuz. Böyle böyle başlarda 3-4 tane olan can toplarınız bir kaç bölüm sonra 10'lara vurabiliyor. Bu da aman aman canımız oluyor demek. Başka bir deyişle iki kılıç darbesiyle hemen yere yatmıyoruz.

Oyun boyunca yol üstünde bir dolu sandık bulacaksınız. Bunların kimisi kilitli. Açmak için ise küçük oyunlar oynuyorsunuz. Çıkan ekranda yukarıda çark sona ulaşmadan aşağıdaki kilitleri çözmeniz lazım. Bunu ise yeşil renk ortaya çıktığında veya yeşil rengi tutturduğumuzda yapabiliyorsunuz. Oyun yapıcıları yeşili çok seviyor zaten. Her yer yeşil oyunda. Tabi kimi sandıklarda tuzaklı bunlar ise en ufak yanlışta tuzağı harekete geçiriyor ve cort diye 2 canını alıveriyor sevgili hobbitimizin...

Oyunun grafikleri yok. Yani pek yok. Zamanımızın biraz gerisinde kalıyor grafikler. Gerçi böyle bir oyunda onun farkına da varmıyorsunuz. Çünkü mekan tasarımları çok başarılı. Hele bir goblin madenleri var ki sormayın. Her yerde çarklar, değirmenler, madencilik rayları,trenleri falan. Deli ayrıntılı bir mekan. Adamlar bayağı kasmışlardır orayı yapabilmek için. Belli... Sesler de pek iç açıcı sayılmaz ama ambiyanslar fena değil. Müzikler çok güzel fakat bariz Age of Mythology kopyası diyesi geliyor insanın.

Oynanış çok zor değil ama ara sıra kamera saçmalıyor ve platformlar arası zıplarken düşebiliyoruz. Bunun dışında oyun kendisi bazen gereksiz derecede zorlaşabiliyor (ki buda The Hobbit için çocuk oyunu yorumu yapanlara bende yama olsun. Ahada...).

Yazıyı sonlandırırken şunuda eklemek istiyorum. Oyun belki çok kaliteli olmayabilir ama eğlendirici olduğu kesin ve ben sırf bu neden için bir oyunu alırım. En azından Smaug'un gözünün önünden kupa yürütme görevi veya mirkwood'da örümcek doğramak için bile oynamaya değer.



Minimum Sistem Gereksinimleri;Sistem: PIII 450 or equivalent
RAM: 32 MB
Ekran Kartı: 32 MB
HDD: 1500 MB 






 
     



http://link.tl/T34p

The Hobbit [Razor1911] - FULL - Zamunda Torrent - indir - Torrent - Download

ads
Share To:

Bloggersstand

Hello everyone

Post A Comment:

0 comments so far,add yours